ÇÜMLE TÜRLERİ
Cümleler
kendini oluşturan
sözcüklerin anlamlarına
cümlede bulundukları
yerlere
türlerine göre değişik
özellikler gösterir. İşte bu özelliklere göre cümleler değişik gruplar altında
incelenir. Bu grupları biz dörde ayırabiliriz.
A. Yüklemlerine Göre Cümleler
B. Öğe Dizilişlerine Göre Cümleler
C. Anlamlarına Göre Cümleler
D. Yapılarına Göre Cümleler
A. YÜKLEMLERİNE GÖRE CÜMLELER
Buna “yükleminin türüne göre” de denilebilir. Çünkü cümleyi yüklemine göre incelerken yüklemi oluşturan sözcüklerin türüne bakılır.
1. Fiil Cümlesi: Yüklem durumunda bulunan söz
çekimlenmiş bir
fiilse
cümle fiil
cümlesidir.
Örnek: “Soğuk günler artık geride kaldı.” cümlesinde “kaldı” yüklemdir. Bu yüklem “kalmak” fiilinin bilinen geçmiş zamanda çekimlenmesiyle oluştuğundan
cümle
yüklemine göre fiil
cümlesi olur.
2. İsim Cümlesi: Yüklem çekimli bir fiil değilse
ister isimden ister
edattan isterse fiilimsiden oluşsun isim cümlesi sayılır. Yani adına aldanıp
sadece ismin yüklem olduğu cümleler olarak anlamamak lazım bunu.
Örnek: “Bu roman
yazarın okuduğum ilk
kitabıydı.” cümlesinde yüklem “kitabıydı” sözü üzerine kuruludur ve “kitap” ismi
“idi” ekfiilini alarak yüklem olmuştur. Elbette yüklem bu cümlede “yazarın
okuduğum ilk kitabıydı” şeklinde bir isim ve sıfat tamlamasından oluşan söz
öbeğidir.
B. ÖĞE DİZİLİŞİNE GÖRE CÜMLELER
Türkçe’de cümleyi oluşturan öğeler belli bir mantık dizilişine göre sıralanır. Hatta tamlamayı oluşturan sözcüklerin bile bir sıraya göre dizilmesi gerekir. Bu dizilişlerde en önemli unsur yüklemdir. Çünkü dilimizde yüklemin daima sonda bulunması gerekir. İşte öğelerin bu sıralanışına göre
cümleler iki grupta
incelenir.
1. Kurallı Cümle: Yüklemi sonda bulunan
yani öğelerin Türkçe’nin
kurallarına göre sıralandığı cümlelerdir.
Örnek: “Buralarda eskiden çok güzel evler vardı.” cümlesinde “vardı” yüklemi sonda bulunduğu için cümle kurallıdır.
2. Devrik Cümle: Yüklemi sonda bulunmayan cümlelerdir.
Örnek: “Bu kitabı iki yıl önce okumuştum ben.”cümlesinde yüklem “okumuştum” öğesidir. Ondan sonra “ben” öznesi geldiğinden yüklem sonda değildir. Öyleyse cümle devriktir.
Bazı cümlelerde ise cümlenin temel öğesi olan yüklemin bulunmadığı görülür. Gerçi “öğe dizilişine göre” dendiğinde sadece kurallı
devrik
anlaşılır
ancak yüklemin
bulunmaması da cümlede öğe dizilişini etkiler. Yüklemin bulunmadığı cümlelere
ise eksiltili cümle denir.
3. Eksiltili Cümle: Yüklemi bulunmayan cümlelerdir. Yargının ne olduğu okuyucunun yorumuna bırakılır.
Örnek: “Karşımızda geniş ve yemyeşil bir ova... Onun tam ortasında küçük ama çok güzel bir göl...” cümlelerinde yüklem yoktur. Üç noktalar yüklemin eksik olduğunu gösterir. Ancak biz cümlede “vardı
görünüyordu
bulunuyordu” gibi bir
yargının verilmek istendiğini anlıyoruz. Öyleyse bu cümleler eksiltili
cümlelerdir.
C. ANLAMINA GÖRE CÜMLELER
Elbette her cümlenin bir anlamı vardır. Ancak cümleler bu anlamı değişik yapılarla bildirir. Bazen bir yargıyı haber verir. Bazen anlamı
soruyla
bildirir. Bazense bir duyguyu aktararak ifade eder. İşte bu bildirme şekillerine
göre cümleyi üç grupta inceliyoruz.
1. Haber Cümlesi: Bir yargıyı olumlu ya da olumsuz biçimde aktaran cümlelerdir. Bir eylemin yapıldığını
yapılabileceğini
bir varlığın bulunduğunu
ifade eden cümleler olumlu
tersini ifade edenler
olumsuzdur. Olumlu cümlelerde mantıkça istenen bir durumun bulunması
gerekir.
Aşağıdaki yüklemleri inceleyerek bunu açıklayalım.
Olumlu: geldi
koşmalı
var
paralı
güzel
Olumsuz: gelmedi
koşmamalı
parasız
güzel
değil
Görüldüğü gibi olumlu yüklemler “-ma
-me” olumsuzluk
ekiyle
“değil” olumsuzluk
edatıyla
“-sız” gibi olumsuz
anlam veren eklerle olumsuz hale getirilebiliyor. Bazı cümlelerde ise yapıca
yukarıdaki olumsuzluklar bulunduğu halde cümle anlamca olumlu olabilir. Bu
çoğu kez iki
olumsuzluğun bir arada bulunduğu yargılarda
görülür.
Örnek: “Aslında o seni tanımıyor değildi.” cümlesinde “tanımıyor değil” yükleminde iki olumsuzluk vardır ve bunlar yüklemin “tanıyor” şeklinde olumlu bir yargı vermesini sağlamışlardır.
Bazı cümlelerde ise olumsuzluk
soru yoluyla
sağlanır.
Örnek: “Ben onu unutabilir miyim hiç?” cümlesinde yüklem olumlu olduğu halde cümlenin anlamı soru yoluyla olumsuz hale getirilmiştir.
Bazı cümlelerde olumsuzluk bağlaçlarla sağlanır.
Örnek: “Ne konuyu biliyor ne soruyu soruyor. cümlelerinde ne... ne.... bağlacı
Örnek: “Sanki o seni seviyor da.”cümlesinde “sanki” bağlacı cümleye olumsuz anlam katmıştır.
2. Soru Cümlesi: Cevap almak amacıyla hazırlanan cümlelerdir. Bunlar değişik soru sözcükleriyle sağlanır.
Örnek: “Siz de bizimle gelir misiniz?”
“Sana bu ceketi kim almıştı?”
“Ne zaman bizi ziyaret edeceksiniz?” cümleleri birer soru cümlesidir.
Soru cümlelerinde de olumluluk-olumsuzluk olabilir. Bunu yüklemin yapıca olumlu ya da olumsuz olması belirler.
Örnek: “Bu olayı o da biliyor mu?” cümlesinde yüklem olumlu olduğundan cümle olumlu soru cümlesidir.
Örnek: “Dünkü davete o da gelmedi mi?”cümlesi yüklemi olumsuz olduğu için
olumsuz soru
cümlesidir.
3. Ünlem Cümlesi: Yargıyı bir duygu aktararak ortaya koyan cümlelerdir. Çoğu zaman kızgınlık
sevinme
alınma
heyecan gibi bir duygu
aktarır ya da seslenme bildirir.
Örnek: “Ne güzel bir kitap bu!”
Örnek: “Hey
bana baksana
sen!”cümleleri ünlem cümlesidir.
Bunların dışında bazı kaynaklarda istek cümlesi
şart cümlesi
emir cümlesi
gereklilik cümlesi gibi
anlamına göre cümleler de verilmiştir. Ancak bu
cümlenin
yapısıyla ilgili olmayan sadece anlama bağlı özelliktir. Eğer bunu göz önüne
alırsak
her cümleye bir ad
bulmak gerekebilir.
Örnek: “Konuşabilirsin ama biraz alçak sesle.” cümlesi şart
Örnek: “Şimdi bir soğuk su olsa da içsek.” cümlesi istek
Örnek: "Yarına kadar bu ödevler bitecek.” cümlesi emir
Örnek: “Bugünün işini yarına bırakmamalısın.”cümlesi gereklilik anlamı veren cümlelerdir.
D. YAPILARINA GÖRE CÜMLELER
Her cümle bir yargı bildirir. Ancak bazı cümlelerde birden fazla yargı bildiren unsur bulunur. Bunlar bazen iki ayrı yüklemle
bazen
yan cümleciklerle sağlanır. Cümlenin yapısına geçmeden önce yapıyı belirleyen
temel ve yan cümleleri görelim.
Temel Cümle: Bir cümlenin yüklemi temel cümledir. Cümlenin bildirmek istediği asıl yargı da bu cümleyle verilir. Diğer öğeler temel cümleyi açıklayan tamamlayıcı öğelerdir.
Örnek: “Akşama geleceğim.” cümlesinde “geleceğim” yüklemi temel öğe
“akşama” sözü de onun
tamamlayıcı öğesidir.
Yan Cümle: Tam bir yargı bildirmeyen
temel cümlenin bir öğesi
durumunda bulunan ve kendi içinde değişik tamamlayıcı öğeler de alabilen söz
öbeğidir. Yan cümleler iki şekilde yapılabilir: Fiilimsilerle ve çekimli
fiillerle.
• Fiilimsilerle yapılanlar: Cümle içinde temel cümlenin bir öğesi olan ya da bir öğenin tamamlayıcısı olan fiilimsiler yan cümlecik yapar.
Örnek: “Öğretmen sınıfa girince herkes ayağa kalktı.”cümlesinde “ayağa kalktı” yüklemdir. “Ne zaman ayağa kalktı?” sorusuna “Öğretmen sınıfa girince” cevabı geliyor. Cümlede zarf tümleci olan bu öğe “girince” bağfiili üzerine kuruludur. Görüldüğü gibi fiilimsi
bir öğe durumundadır.
Öyleyse zarf tümleci bir yan cümleciktir.
Örnek: “Bana fotoğrafını gönderen okuruma teşekkür ederim.” cümlesinde ise “teşekkür ederim” yüklemdir. “Kime teşekkür ederim?” sorusuna “Bana fotoğrafını gönderen okuruma” dolaylı tümleci cevap verir. Cümlede “gönderen” sıfat-fiilini görüyoruz. Bu söz “okur” isminin sıfatı durumundadır. Yani dolaylı tümlecin tamamlayıcı öğesidir. Tamamladığı öğeyle birlikte yan cümle yapmış ve dolaylı tümleç görevini üstlenmiştir.
Örnek: “Karadeniz’de denize fazla açılmak tehlikelidir.”
Örnek: “Davetime gelmeyişine çok üzüldüm.”
Örnek: “Onunla nerede buluşacağınızı biliyor musunuz?”
Örnek: “Babasını görmeden okuluna gitmezdi.”
Örnek: “Kapıyı açar açmaz karşımda onu gördüm.” cümlelerinde altı çizili söz öbekleri fiilimsiyle yapılan yan cümleciklerdir.
• Çekimli Fiillerle yapılanlar : Fiilin yüklem olabilmesi için çekimli olması gerektiğini söylemiştik. Ancak her çekimli fiil yüklem olmaz
bazen cümlenin
tamamlayıcı öğesi olur. İşte bu durumda
yani
çekimli bir fiilin bir öğe olduğu durumda
bu fiil
yan cümlecik olur.
Örnek: “O da gelirse gideriz.”cümlesinde “gideriz” yüklemdir; “O da gelirse” zarf tümlecidir. Bu tümleci oluşturan “gelirse” sözü “gelmek” fiilinin geniş zamanının şartıyla çekimlenmiştir. Görüldüğü gibi çekimli bir fiil temel cümlenin öğesi durumundadır ve yan cümlecik oluşturmuştur.
Örnek: “O bana
ben de geleceğim
dedi.” cümlesinde ise
“dedi” yüklemdir; "ben de geleceğim” sözü ise nesnedir. Bu öğe aynı zamanda
“geleceğim” sözünün çekimli olmasından dolayı bir cümle özelliği de gösteriyor.
Bu yüzden nesne görevindeki bu cümle
bir yan cümlecik
oluşturmuştur.
Şimdi cümleleri yapılarına göre inceleyerek konuyu daha da pekiştirelim.
1. Basit Cümle: İçinde yan cümlecik bulunmayan cümlelerdir. Bu cümleler tek bir yargı bildirir.
Örnek: “Bu sıcakta evde oturulur mu?” cümlesi basit bir cümledir. Çünkü “oturulur mu” yükleminden başka yargı bildiren öğe yoktur. Yan cümlecik kullanılmayan bir cümle basit demektir.
Örnek: Basit cümle demek
kısa cümle demek
değildir.
Örnek: “Bahçenin ana kapısından
üstü başı perişan
zavallı bir adam
elinde eski
yırtık bir torbayla
içeriye girdi.” cümlesi uzun bir cümledir. Ancak tek bir yargı
bildirdiğinden
yani içinde yan cümlecik
bulunmadığından basittir.
Örnek: “Kalabalıktan biri yavaşça kürsüye doğru ilerledi.”
Örnek: “İri iri şeftalileri büyük bir zevkle dalından kopardı.”
Örnek: “Sözlerime içten içe gülüyorlardı.” cümleleri yapısına göre basit cümlelerdir.
2. Bileşik Cümle: Tek bir yüklemi olan ve içinde yan cümlecik bulunan cümlelerdir. Yan cümlenin özelliğine ve yükleme bağlanışına göre değişik gruplara ayrılır.
a. Girişik Cümle: Yan cümleciğin fiilimsi olduğu cümlelerdir.
Örnek: “Çocukların sağlıklı büyümesi için gayret gösterilmeli.” cümlesinde “gayret gösterilmeli” yüklemdir. Diğer söz öbeği zarf tümlecidir. Bu tümleç içindeki “büyümesi” isim-fiili yan cümle yapmıştır. Fiilimsi hangi öğe içindeyse
görevi o öğeyle
özdeştir. Bu cümlede zarf tümleci içinde olduğundan kendisi de zarf
tümlecidir.
Örnek: “Çiçekleri koparan çocukları sonunda yakaladım.” cümlesinde “yakaladım” yüklemdir. “Çiçekleri koparan çocukları” nesnedir. Nesne içindeki “koparan” sıfat-fiili yan cümlecik yapmış
yan cümleciğin görevi de
nesnedir.
Örnek: “Kimsenin kalbini kırmadan görevini yaptı.” cümlesinde “yaptı” yüklem
“kimsenin kalbini
kırmadan” zarf tümlecidir. “Kırmadan” fiilimsi olduğundan yan
cümleciktir.
Örnek: Bazen yan cümlecik yüklemin içinde de olabilir.
Örnek: “Kimsenin bilmediği
ıssız güzel bir yerdi.”
cümlesi bir sıfat tamlaması olduğundan
olduğu gibi
yüklemdir. Yüklem içindeki “bilmediği” sıfat-fiili sıfat görevindedir. Yani
yüklemin temel unsuru olan “yer” isminin tamamlayıcı öğesi olduğundan yan
cümleciktir.
Bazı cümlelerde ise fiilimsi yüklem görevindedir.
Örnek: “Romancının görevi okuyucuyu aydınlatmaktır.” cümlesinde “aydınlatmaktır” fiilimsisi
temel cümleyi
oluşturduğundan cümlede yan cümlecik yoktur. Cümle basit bir
cümledir.
b. Şart Cümlesi: Temel cümleye şart koşan bir yan cümlecikten oluşan cümlelerdir. Yan cümle daima -se
-sa şart kipiyle
çekimlenir.
Örnek: “Bir kişi daha olursa kadroyu tamamlıyoruz.” cümlesinde “tamamlıyoruz” yüklemdir. “Bir kişi daha olursa ” öğesi ise şart bildiren yan cümleciktir.
Örnek: “Sınava iyi hazırlanmışsa
onu mutlaka
kazanır.”cümlesinde “kazanır” yüklemdir
“sınava
iyi hazırlanmışsa” öğesi ise temel cümleye şart koşan bir yan
cümleciktir.
Şart anlamı veren her cümle yapıca şart cümlesi değildir.
Örnek: “Yarın gelmek üzere şimdi dağılabilirsiniz.” cümlesinde şart anlamı olmasına rağmen cümle yapısına göre şart cümlesi değildir. “Gelmek” sözü fiilimsi olduğundan cümle girişik bileşik cümledir.
c. İlgi Cümlesi: Çekimlenmiş bir fiilden oluşan yan cümleciğin
temel cümleye “ki”
bağlacıyla bağlandığı cümlelerdir. Temel cümle çoğu zaman “ki” den önceki
öğedir.
Örnek: “Anladım ki o da beni seviyormuş.” cümlesinde “anladım” yüklemdir. “Neyi anladım?” diye sorarsak “o da beni seviyormuş” sözü gelir; bu nesnedir. Aslında bir cümle olabilen söz öbeği nesne görevinde kullanıldığı için yan cümlecik oluşturmuştur. Yükleme “ki” bağlacıyla bağlandığı için cümle ilgi bileşik cümlesidir.
d. İç İçe Bileşik Cümle: Cümle içinde bulunan başka bir cümlenin yüklemin bir öğesi durumunda bulunduğu ya da bir öğenin tamamlayıcısı olduğu cümlelerdir.
Örnek: “İçeriye girerken duyduğum
dışarıda bekle
sözü beni korkuttu.”
cümlesinde “korkuttu” yüklemdir. “Korkutan ne?” sorusuna “dışarıda bekle
sözü” cevap veriyor.
Özne olan bu öğenin içinde bulunan “dışarıda bekle” söz öbeği aslında bir cümle
olabilir; çünkü “bekle”
çekimlenmiş bir fiildir.
Cümle olabilecekken temel cümlenin öğesi durumunda bulunan bu öğe
bir yan
cümleciktir.
Cümlenin yüklemine göre gösterdiği durum da çoğu zaman yapıyla birlikte adlandırılır.
Örnek: “Bu konuyu iyi bilmek çok önemlidir.” cümlesi yüklem isim soylu olduğu için isim cümlesi
“bilmek” yan
cümleciğinden dolayı bileşik cümledir. İkisini birden ifade edecek olursak
cümle bileşik isim
cümlesidir.
3. Sıralı - Bağlı Cümle: En az iki yüklemi bulunan cümlelerdir.
Örnek: “Kalktı
gitti.” cümlesinde
“kalktı” ve “gitti” yüklemleri birbirinin öğesi durumunda bulunmayan ayrı
yüklemlerdir ve sıralı cümle oluşturmuşlardır.
Eğer yüklemler birbirlerine bir bağlaçla bağlanmışlarsa buna bağlı cümle denir.
Örnek: "Aradım
fakat evde
yoktun.” cümlesinde “aradım” cümlesiyle “evde yoktun” cümlesi birbirine “fakat”
bağlacıyla bağlanmıştır. Dolayısıyla bağlı cümle
oluşturmuştur.
Örnek: “Seni çağırdım
çünkü sana bir haberim
var.”
Örnek: “Mademki sen de gelecektin
niçin bana haber
vermedin?”
Örnek: “Ne konuyu biliyorsun ne de öğrenmeye çalışıyorsun.” cümleleri değişik bağlaçlarla bağlanan bağlı cümlelerdir.
Sıralı cümlelerde yüklemlerin ortak öğesi bulunabilir. Bu tür cümlelere bağımlı sıralı cümle denir.
Örnek: “Öğrenciler kitaplarını aldılar
çantalarına koydular.”
cümlesinde “aldılar” birinci cümlenin yüklemidir. “Öğrenciler” özne
“kitaplarını” nesnedir.
İkinci cümlenin yüklemi “koydular” dır. Bu cümlenin de öznesi “öğrenciler”;
nesnesi “kitaplarını”dır. Görüldüğü gibi hem “aldılar” hem “koydular”
yüklemlerinin özneleri ve nesneleri ortaktır. Bu nedenle cümle bağımlı sıralı
cümledir.
Sıralı cümlede yüklemlerin hiçbir ortak öğesi yoksa cümle “bağımsız sıralı cümle” adını alır.
Örnek: “Çocuklar bahçede oynuyordu; anneleri onları bekliyordu.” cümlesinde “oynuyordu” ve “bekliyordu” yüklemlerinin hiçbir ortak öğesinin olmadığını görüyoruz. Dolayısıyla cümle bağımsız sıralı cümledir.



A. Yüklemlerine Göre Cümleler
B. Öğe Dizilişlerine Göre Cümleler
C. Anlamlarına Göre Cümleler
D. Yapılarına Göre Cümleler
A. YÜKLEMLERİNE GÖRE CÜMLELER
Buna “yükleminin türüne göre” de denilebilir. Çünkü cümleyi yüklemine göre incelerken yüklemi oluşturan sözcüklerin türüne bakılır.
1. Fiil Cümlesi: Yüklem durumunda bulunan söz


Örnek: “Soğuk günler artık geride kaldı.” cümlesinde “kaldı” yüklemdir. Bu yüklem “kalmak” fiilinin bilinen geçmiş zamanda çekimlenmesiyle oluştuğundan


2. İsim Cümlesi: Yüklem çekimli bir fiil değilse

Örnek: “Bu roman

B. ÖĞE DİZİLİŞİNE GÖRE CÜMLELER
Türkçe’de cümleyi oluşturan öğeler belli bir mantık dizilişine göre sıralanır. Hatta tamlamayı oluşturan sözcüklerin bile bir sıraya göre dizilmesi gerekir. Bu dizilişlerde en önemli unsur yüklemdir. Çünkü dilimizde yüklemin daima sonda bulunması gerekir. İşte öğelerin bu sıralanışına göre

1. Kurallı Cümle: Yüklemi sonda bulunan

Örnek: “Buralarda eskiden çok güzel evler vardı.” cümlesinde “vardı” yüklemi sonda bulunduğu için cümle kurallıdır.
2. Devrik Cümle: Yüklemi sonda bulunmayan cümlelerdir.
Örnek: “Bu kitabı iki yıl önce okumuştum ben.”cümlesinde yüklem “okumuştum” öğesidir. Ondan sonra “ben” öznesi geldiğinden yüklem sonda değildir. Öyleyse cümle devriktir.
Bazı cümlelerde ise cümlenin temel öğesi olan yüklemin bulunmadığı görülür. Gerçi “öğe dizilişine göre” dendiğinde sadece kurallı


3. Eksiltili Cümle: Yüklemi bulunmayan cümlelerdir. Yargının ne olduğu okuyucunun yorumuna bırakılır.
Örnek: “Karşımızda geniş ve yemyeşil bir ova... Onun tam ortasında küçük ama çok güzel bir göl...” cümlelerinde yüklem yoktur. Üç noktalar yüklemin eksik olduğunu gösterir. Ancak biz cümlede “vardı


C. ANLAMINA GÖRE CÜMLELER
Elbette her cümlenin bir anlamı vardır. Ancak cümleler bu anlamı değişik yapılarla bildirir. Bazen bir yargıyı haber verir. Bazen anlamı

1. Haber Cümlesi: Bir yargıyı olumlu ya da olumsuz biçimde aktaran cümlelerdir. Bir eylemin yapıldığını



Aşağıdaki yüklemleri inceleyerek bunu açıklayalım.
Olumlu: geldi




Olumsuz: gelmedi



Görüldüğü gibi olumlu yüklemler “-ma




Örnek: “Aslında o seni tanımıyor değildi.” cümlesinde “tanımıyor değil” yükleminde iki olumsuzluk vardır ve bunlar yüklemin “tanıyor” şeklinde olumlu bir yargı vermesini sağlamışlardır.
Bazı cümlelerde ise olumsuzluk

Örnek: “Ben onu unutabilir miyim hiç?” cümlesinde yüklem olumlu olduğu halde cümlenin anlamı soru yoluyla olumsuz hale getirilmiştir.
Bazı cümlelerde olumsuzluk bağlaçlarla sağlanır.
Örnek: “Ne konuyu biliyor ne soruyu soruyor. cümlelerinde ne... ne.... bağlacı

Örnek: “Sanki o seni seviyor da.”cümlesinde “sanki” bağlacı cümleye olumsuz anlam katmıştır.
2. Soru Cümlesi: Cevap almak amacıyla hazırlanan cümlelerdir. Bunlar değişik soru sözcükleriyle sağlanır.
Örnek: “Siz de bizimle gelir misiniz?”
“Sana bu ceketi kim almıştı?”
“Ne zaman bizi ziyaret edeceksiniz?” cümleleri birer soru cümlesidir.
Soru cümlelerinde de olumluluk-olumsuzluk olabilir. Bunu yüklemin yapıca olumlu ya da olumsuz olması belirler.
Örnek: “Bu olayı o da biliyor mu?” cümlesinde yüklem olumlu olduğundan cümle olumlu soru cümlesidir.
Örnek: “Dünkü davete o da gelmedi mi?”cümlesi yüklemi olumsuz olduğu için

3. Ünlem Cümlesi: Yargıyı bir duygu aktararak ortaya koyan cümlelerdir. Çoğu zaman kızgınlık



Örnek: “Ne güzel bir kitap bu!”
Örnek: “Hey

Bunların dışında bazı kaynaklarda istek cümlesi





Örnek: “Konuşabilirsin ama biraz alçak sesle.” cümlesi şart

Örnek: “Şimdi bir soğuk su olsa da içsek.” cümlesi istek

Örnek: "Yarına kadar bu ödevler bitecek.” cümlesi emir

Örnek: “Bugünün işini yarına bırakmamalısın.”cümlesi gereklilik anlamı veren cümlelerdir.
D. YAPILARINA GÖRE CÜMLELER
Her cümle bir yargı bildirir. Ancak bazı cümlelerde birden fazla yargı bildiren unsur bulunur. Bunlar bazen iki ayrı yüklemle

Temel Cümle: Bir cümlenin yüklemi temel cümledir. Cümlenin bildirmek istediği asıl yargı da bu cümleyle verilir. Diğer öğeler temel cümleyi açıklayan tamamlayıcı öğelerdir.
Örnek: “Akşama geleceğim.” cümlesinde “geleceğim” yüklemi temel öğe

Yan Cümle: Tam bir yargı bildirmeyen

• Fiilimsilerle yapılanlar: Cümle içinde temel cümlenin bir öğesi olan ya da bir öğenin tamamlayıcısı olan fiilimsiler yan cümlecik yapar.
Örnek: “Öğretmen sınıfa girince herkes ayağa kalktı.”cümlesinde “ayağa kalktı” yüklemdir. “Ne zaman ayağa kalktı?” sorusuna “Öğretmen sınıfa girince” cevabı geliyor. Cümlede zarf tümleci olan bu öğe “girince” bağfiili üzerine kuruludur. Görüldüğü gibi fiilimsi

Örnek: “Bana fotoğrafını gönderen okuruma teşekkür ederim.” cümlesinde ise “teşekkür ederim” yüklemdir. “Kime teşekkür ederim?” sorusuna “Bana fotoğrafını gönderen okuruma” dolaylı tümleci cevap verir. Cümlede “gönderen” sıfat-fiilini görüyoruz. Bu söz “okur” isminin sıfatı durumundadır. Yani dolaylı tümlecin tamamlayıcı öğesidir. Tamamladığı öğeyle birlikte yan cümle yapmış ve dolaylı tümleç görevini üstlenmiştir.
Örnek: “Karadeniz’de denize fazla açılmak tehlikelidir.”
Örnek: “Davetime gelmeyişine çok üzüldüm.”
Örnek: “Onunla nerede buluşacağınızı biliyor musunuz?”
Örnek: “Babasını görmeden okuluna gitmezdi.”
Örnek: “Kapıyı açar açmaz karşımda onu gördüm.” cümlelerinde altı çizili söz öbekleri fiilimsiyle yapılan yan cümleciklerdir.
• Çekimli Fiillerle yapılanlar : Fiilin yüklem olabilmesi için çekimli olması gerektiğini söylemiştik. Ancak her çekimli fiil yüklem olmaz



Örnek: “O da gelirse gideriz.”cümlesinde “gideriz” yüklemdir; “O da gelirse” zarf tümlecidir. Bu tümleci oluşturan “gelirse” sözü “gelmek” fiilinin geniş zamanının şartıyla çekimlenmiştir. Görüldüğü gibi çekimli bir fiil temel cümlenin öğesi durumundadır ve yan cümlecik oluşturmuştur.
Örnek: “O bana



Şimdi cümleleri yapılarına göre inceleyerek konuyu daha da pekiştirelim.
1. Basit Cümle: İçinde yan cümlecik bulunmayan cümlelerdir. Bu cümleler tek bir yargı bildirir.
Örnek: “Bu sıcakta evde oturulur mu?” cümlesi basit bir cümledir. Çünkü “oturulur mu” yükleminden başka yargı bildiren öğe yoktur. Yan cümlecik kullanılmayan bir cümle basit demektir.
Örnek: Basit cümle demek

Örnek: “Bahçenin ana kapısından





Örnek: “Kalabalıktan biri yavaşça kürsüye doğru ilerledi.”
Örnek: “İri iri şeftalileri büyük bir zevkle dalından kopardı.”
Örnek: “Sözlerime içten içe gülüyorlardı.” cümleleri yapısına göre basit cümlelerdir.
2. Bileşik Cümle: Tek bir yüklemi olan ve içinde yan cümlecik bulunan cümlelerdir. Yan cümlenin özelliğine ve yükleme bağlanışına göre değişik gruplara ayrılır.
a. Girişik Cümle: Yan cümleciğin fiilimsi olduğu cümlelerdir.
Örnek: “Çocukların sağlıklı büyümesi için gayret gösterilmeli.” cümlesinde “gayret gösterilmeli” yüklemdir. Diğer söz öbeği zarf tümlecidir. Bu tümleç içindeki “büyümesi” isim-fiili yan cümle yapmıştır. Fiilimsi hangi öğe içindeyse

Örnek: “Çiçekleri koparan çocukları sonunda yakaladım.” cümlesinde “yakaladım” yüklemdir. “Çiçekleri koparan çocukları” nesnedir. Nesne içindeki “koparan” sıfat-fiili yan cümlecik yapmış

Örnek: “Kimsenin kalbini kırmadan görevini yaptı.” cümlesinde “yaptı” yüklem

Örnek: Bazen yan cümlecik yüklemin içinde de olabilir.
Örnek: “Kimsenin bilmediği


Bazı cümlelerde ise fiilimsi yüklem görevindedir.
Örnek: “Romancının görevi okuyucuyu aydınlatmaktır.” cümlesinde “aydınlatmaktır” fiilimsisi

b. Şart Cümlesi: Temel cümleye şart koşan bir yan cümlecikten oluşan cümlelerdir. Yan cümle daima -se

Örnek: “Bir kişi daha olursa kadroyu tamamlıyoruz.” cümlesinde “tamamlıyoruz” yüklemdir. “Bir kişi daha olursa ” öğesi ise şart bildiren yan cümleciktir.
Örnek: “Sınava iyi hazırlanmışsa


Şart anlamı veren her cümle yapıca şart cümlesi değildir.
Örnek: “Yarın gelmek üzere şimdi dağılabilirsiniz.” cümlesinde şart anlamı olmasına rağmen cümle yapısına göre şart cümlesi değildir. “Gelmek” sözü fiilimsi olduğundan cümle girişik bileşik cümledir.
c. İlgi Cümlesi: Çekimlenmiş bir fiilden oluşan yan cümleciğin

Örnek: “Anladım ki o da beni seviyormuş.” cümlesinde “anladım” yüklemdir. “Neyi anladım?” diye sorarsak “o da beni seviyormuş” sözü gelir; bu nesnedir. Aslında bir cümle olabilen söz öbeği nesne görevinde kullanıldığı için yan cümlecik oluşturmuştur. Yükleme “ki” bağlacıyla bağlandığı için cümle ilgi bileşik cümlesidir.
d. İç İçe Bileşik Cümle: Cümle içinde bulunan başka bir cümlenin yüklemin bir öğesi durumunda bulunduğu ya da bir öğenin tamamlayıcısı olduğu cümlelerdir.
Örnek: “İçeriye girerken duyduğum





Cümlenin yüklemine göre gösterdiği durum da çoğu zaman yapıyla birlikte adlandırılır.
Örnek: “Bu konuyu iyi bilmek çok önemlidir.” cümlesi yüklem isim soylu olduğu için isim cümlesi


3. Sıralı - Bağlı Cümle: En az iki yüklemi bulunan cümlelerdir.
Örnek: “Kalktı

Eğer yüklemler birbirlerine bir bağlaçla bağlanmışlarsa buna bağlı cümle denir.
Örnek: "Aradım

Örnek: “Seni çağırdım

Örnek: “Mademki sen de gelecektin

Örnek: “Ne konuyu biliyorsun ne de öğrenmeye çalışıyorsun.” cümleleri değişik bağlaçlarla bağlanan bağlı cümlelerdir.
Sıralı cümlelerde yüklemlerin ortak öğesi bulunabilir. Bu tür cümlelere bağımlı sıralı cümle denir.
Örnek: “Öğrenciler kitaplarını aldılar


Sıralı cümlede yüklemlerin hiçbir ortak öğesi yoksa cümle “bağımsız sıralı cümle” adını alır.
Örnek: “Çocuklar bahçede oynuyordu; anneleri onları bekliyordu.” cümlesinde “oynuyordu” ve “bekliyordu” yüklemlerinin hiçbir ortak öğesinin olmadığını görüyoruz. Dolayısıyla cümle bağımsız sıralı cümledir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder